Cay Ocagi Cay Makinasi Su Sebili Satisi 0212 2370749 - Serbetlik Ayranlik Endustriyel Mutfak Proje Sanayi Mutfagi Kurma Paslanmaz Celik Urunler Bulasik Makinasi Cay Kazani 0212 2370759

Azrail

adamin biri arabasiyla giderken yolda bir yolcu alir
 
arabaya…. adam arka tarafa biner…..
 
sofor…
 
– eee hemserim kimsin nereye gidersin…der….
 
yolcu
 
– ben Azrailim..canini almaya geldim der……
 
sofor alayci bir tavirla
 
– sen mi Azrailsin der..yaw senin gibi Azrail olur mu hic der….
 
yolcu sakin bir tavirla sen daha once Azrail gordunmude tarif ediyorsun der…
 
ve ekler
 
yolcu….
 
– inanmadin bana oylemi der….
 
sofor
 
– inanmadim tabii der……
 
yolcu
 
– o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksin der…..
 
gercekten de adamin dedigi gibi sofor 200 metre ilerde bir yolcu daha alir..
 
ama yolcu on tarafa oturur…olaylar bundan sonra daha da enteresanlasir…..
 
sofor yanindakine…
 
– ee sen kimsin nereye gidersin der….ondeki – abi ben merkezde biryerde indirirsen cok sevinirim adim felanca der……
 
sofor
 
– yaw su arkadaki adam bana Azrailim diyo goruyonmu su herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geciyor zibidi der….
 
ondeki arkaya bakar ama kimse yoktur….
 
ondeki
 
– abi arkada kimse yokki…..
 
sofor hisimla arkaya bakar ve
 
– kormusun be adam arkada oturuyorya der…..
 
ondeki arkaya bir daha bakar ve
 
– abi senin kafan iyimi yoksa dalga mi geciyorsun der…bu sefer arkadaki soze girer….
 
– gordunmu der ondeki beni ne duyabilir nede gorebilir der sofore. sofor bir anda dizlerinin bagi cozulur bet beniz atar….
 
arkadaki sofore…
 
– hadi der arabayi kenara cek 2 rekat namaz kil canini alacam der….. sofor aglamakli caresiz bir sekilde arabayi kenara ceker ve iner
 
arabadan…..
 
sonra….
 
sonra ne olmus biliyormusunuz?????
 
 
 
 
 
adamlar arabayi aldigi gibi kacmislar…
 
🙂

__._,_.___
 
“Calismadan, ogrenmeden, yorulmadan rahat yasamanin yollarini aramayi aliskanlik haline getirmis milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hurriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”

M.Kemal ATATURK

“Bagimliyim, Esirim; Hur Olacagim”

“Alisveriste; etiketi 8 69 ile baslayan urunleri al. Onlar senin ulkende uretiliyor. Yerli Mali iyidir, degilse ureticiyi uyar; iyisini yapsin.
UNUTMA  8 69 ”

“UNUTMA!.. ALDIGIN HER ITHAL MAL…SENIN VE COCUKLARININ IS IMKANINI YOK ETMEKTEDIR.
LUTFEN BASIRETLI DAVRAN…..VE ULKEN CIKARLARINI  IDEOLOJINE BOGDURMA!!!!BU IDEOLOJININ BAYRAKTARI ULKELER  ONCE ULUSAL CIKARLARINI GOZETIYORLAR….”

KORHAN Dilek

Bu ileti; “Benim Turkiye’m” Ileti Grubuna uye oldugunuz icin geldi;

Uyeler; Buradan ileti gonderebilirsiniz
   benimturkiyem@yahoogroups.com

Uye degilseniz buraya bos ileti atip; size geri gelen iletiyi yanitlayarak (reply) uye olabilirsiniz
   benimturkiyem-subscribe@yahoogroups.com

BEN TÜRK’ÜM, TÜRK BEN’İM…

BEN TÜRK’ÜM, TÜRK BEN’İM…
Ben, Türk’üm.
Benimle uğraşmamak, akıl gereği.
BEN TÜRK’ÜM, TÜRK BEN’İM…
Ben, Türk’üm.
Benimle uğraşmamak, akıl gereği.
BEN TÜRK’ÜM, TÜRK BEN’İM…
Ben, Türk’üm.
Benimle uğraşmamak, akıl gereği.
Ben milletim, ben devletim, ben devletli milletim. Ben, Peygamber(s.a.v.)’den duâlı tek milletim.
Dünya müslümanları benim, ben Müslümanım.
Hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeyen, mazlûma merhâmetli, zâlime acımasız ve azan kavimleri islâh etmek üzere yaratıldığı; Allah’ın onlardan, onların da Allah’tan razı olduğu Kur’an-ı Kerim’de -(Maide Suresi)- söylenen millet, Ben’im…
“Türklerle iyi geçininiz. Çünkü onlar için çok uzun süreli hâkimiyet söz konusudur.” diye hâdis’le işâret edilen millet, Ben’im…
Ben, dünya dengesiyim.
Ben, tarih yapanım.
Ben, kendilerini medeni diye tarif etmekle övünen milletlere tarih yazma görevi verenim.
Ben, halkçılık oynayan tarih kâtibelerimin yazdıklarını, okumaya bile tenezzül etmeyenim.
Ben, “Bu memleket; dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az yedibin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgârıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı. Onların oğlu oldu. Birgün o doğa çocuğu; doğa oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu… Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.” şeklinde, Muhteşem Türk Atatürk tarafından tarif edilmiş tek milletim.
Ben, “Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfâdıyım.”
Ben, “Biz biliriz bizim işlerimizi/ İşimiz kimseden sorulmamıştır.” diye övünerek tarihe nezâret etmiş tek milletim.
Ben, son Genel Kurmay Başkanım’ın ağzından; “Halkımız metin ve milletine bağlı.” şeklinde târif edilerek, halkları milletleştirebilmekte mâhir tek milletim.
Benimle yaşayan huzurlu olur. Huzurlu kalır. Bana ihanet edenlerin neler yaşadıkları, ilerde yaşayacaklarının da habercisi olarak aşikâr olan, tek mütevekkil milletim.
Ben, öldükçe çoğalan, çoğaldıkça “Hak yolu, hakikat yolu, Allah yolu”nda ölmeği; “Onlara ölüler demeyiniz, Onlar sağdır.” Hadis-i Şerif’i ile şehitlik adıyla kabullenerek ölüm yarışına girenim. “Ve dirildik ölümü öldüren bir ölüşle.” diyerek ölümü güzelleştirebilen tek milletim.
Onüç bin yıldır dünyanın her yerine, tarihe emanet edip zamana kafa tutarcasına kalıcı damgalar vurarak medenîliğin, medeniyyet yayıcılığının tek gönüllü görevlisiyim.
Demire su vererek çelikleştiren, çelikleştirdiğim çelikten yaptığım kılıçla çağ kapatıp çağ açanım ben. Aman dileyene kılıç vurmayan, mazlûma zulmedene hesap soran tek milletim.
Ben Türk’üm. Türk Ben’im…
Türkçe durur, Türkçe vurur, Türkçe korurum!…
Dünyanın hiçbir yerinde ve tarihin hiç bir devresinde benden başka hiç bir millet; benim bağışlayıcılığımdan başka hiç bir sistem, 30.000 kişinin katiline tutsağı olduğu için bakmaz! İnsana bu kadar insan değeri verenim ben. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” öğretisini yaşayarak, dünyaya öğreten tek milletim. Evrensel insan haklarının ilhâm kaynağıyım ben.
Benimle uğraşmamak akıl gereği…
Durgunluğum, suskunluğum aczim değil! Onbin yılı aşkın tecrübelerimle edindiğim teâmüllerim gereği; her şeyi, her ihtimâli göz önünde bulundurarak, aleyhimize kurgulanmış her plâna karşı plân hazırlayarak davrandığım için, durgun zannedilirim.
Beni tanımayanların onbinlerce yıllık basîretsizliklerine gülerek, aşacağım-taşacağım günü beklemekteyim.
“Ne kadar büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhîdi
Bedr’in Arslanları ancak bu kadar şanlı idi” diye tarif edilen millet, Ben’im.
“Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.” diye vakârımla duranım.
Ben Türk’üm. Türk, Ben’im…
“TÜRK’ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR.”
TEVEKKELTÜ TEAL’ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN


tokkali

__._,_.___

“Calismadan, ogrenmeden, yorulmadan rahat yasamanin yollarini aramayi aliskanlik haline getirmis milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hurriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.”

M.Kemal ATATURK

“Bagimliyim, Esirim; Hur Olacagim”

“Alisveriste; etiketi 8 69 ile baslayan urunleri al. Onlar senin ulkende uretiliyor. Yerli Mali iyidir, degilse ureticiyi uyar; iyisini yapsin.
UNUTMA  8 69 ”

“UNUTMA!.. ALDIGIN HER ITHAL MAL…SENIN VE COCUKLARININ IS IMKANINI YOK ETMEKTEDIR.
LUTFEN BASIRETLI DAVRAN…..VE ULKEN CIKARLARINI  IDEOLOJINE BOGDURMA!!!!BU IDEOLOJININ BAYRAKTARI ULKELER  ONCE ULUSAL CIKARLARINI GOZETIYORLAR….”

KORHAN Dilek

Bu ileti; “Benim Turkiye’m” Ileti Grubuna uye oldugunuz icin geldi;

Uyeler; Buradan ileti gonderebilirsiniz
   benimturkiyem@yahoogroups.com

Uye degilseniz buraya bos ileti atip; size geri gelen iletiyi yanitlayarak (reply) uye olabilirsiniz
   benimturkiyem-subscribe@yahoogroups.com

O Seni Bulur…

Halife Bagdat’ta sarayinin balkonunda otururken basvezirinin büyük bir heyecanla kosarak geldigini görür. Hemen yanina gelmesini ister, merak eder bu heyecanin nedenini. Vezir ellerine yapisir, aglamakli bir sesle
– Yalvariyorum, bana izin ver, hemen sehirden gideyim.
– Neden?
– Az önce saraya gelmek için büyük meydandan geçiyordum, yürürken bana birinin baktigini hissettim,  döndüm ve tam arkamda Olüm’ü gördüm!
– Olüm’ü mü gördün? der iyice meraklanan Halife.
– Evet O’ydu, hemen tanidim. Simsiyah giyinmisti, boynunda yine siyah bir atkisi vardi. Gözlerini bana dikmisti, sanki beni korkutmak istiyor gibiydi. Cok eminim beni ariyordu. Ne olur izin ver hemen gideyim buradan. En iyi ati alacagim ve dogru Semerkand’a gidecegim. Hemen yola çikarsam aksama varmadan Semerkand’ta olurum.
– Gerçekten Olüm müydü gördügün, emin misin?
– Cok eminim, Halifem. Simdi seni nasil görüyorsam
O’nu da öyle gördüm. Senin sen oldugundan nasil eminsem, onun da ölüm oldugundan o kadar eminim. Ne olur izin ver hemen gideyim. Vezirini seven Halife tam ikna olmamasina ragmen izin vermis gitmesi için.
Vezir kosarak kendi evine gitmis, en iyi atini eyerlemis ve dörtnala sehirden çikmis, karanlik basmadan Semerkand’a ulasmak kararindaymis. Veziri gittikten sonra Halife’nin içi hiç rahat etmemis, biraz sarayinda dönüp dolanmis, sonra birden karar vermis. Zaman zaman yaptigi gibi kiyafet degistirmis ve sarayin arka kapisindan çikip halkin arasina karismis. Yabanci
bir gezgin gibi agir agir büyük meydana gelmis, biraz  yürüdükten sonra bir kösede durmus ve tam o sirada o da tanimis Olüm’ü. Anlamis ki Veziri yanilmamis, Olüm, taninmasi çok kolay bir kilik içinde yavas yavas yaklasiyormus. Yaklasirken zaman zaman bir yasli adamin sirtina dokunuyor, elinde yükleriyle giden bir kadinin kolunu hafifçe tutuyormus. Insanlar hiçbir
sey farketmiyorlarmis. Bazen kosan bir çocuk fazla yanina yaklasinca Olüm ona dokunmamak için kenara çekiliyormus.
Halife Olüm’e dogru yürümeye baslamis.

 Olüm de onu kiligini degistirmis olmasina ragmen tanimis ve saygiyla egilerek selam vermis. Halife iyice yanina yaklasip kulagina egilmis,
– Sana bir sey sormak istiyorum, demis.
– Seni dinliyorum Sayin Halife.
– Benim basvezirim henüz gençtir, sagliklidir ve bildigim kadariyla çok namuslu ve dürüst bir insandir.
Bu sabah saraya gelirken onu çok korkutmussun. Neden öyle baktin ona.
Ölüm sakin bir sesle cevap vermis:
– Ben onu korkutmak istemedim. Onu korkutacak bakislarla da bakmadim. Meydanda kalabaligin arasinda tesadüfen yanyana geldik, onu aramiyordum. Ama birdenbire karsilasinca sasirdim ve ona bakarken saskinligimi gizleyemedim. Onun gözlerimde gördügü sadece saskinlikti.

– Neden bu kadar sasirdin? diye sormus Halife.
– Onu burada Bagdat’ta görecegimi hiç sanmiyordum.
Onun Semerkand’ta olacagini saniyordum, çünkü onunla randevumuz bu aksam hava karardigi sirada
Semerkand’ta.

"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar." Mustafa Kemal ATATÜRK